7 Kasım 2008 Cuma

Canlarıma...

Sevgili Banu’m,
Ekrana uzun bir süre baktım, düşündüm düşündüm, düşündüm…
Sana ne diye hitap etmeliyim ki?
Arkadaşım, kardeşim, can yoldaşım, ablam, dayanağım, sırdaşım, dert ortağım, akıl hocam, sığınacak limanım…
Bunların hepsi ve daha fazlasısın sen benim için…
Bazen düşünüyorum da, kan bağı olmadan da kardeşlik olabiliyormuş…
Hayatımda o kadar büyük bir yeri kaplıyorsun ki, sensiz bir dünyayı inan ki düşünemiyorum.
Zaman zaman sana “İyi ki varsın” diyorum ya, gerçekten iyi ki varsın…
Benim için çok özelsin ve hep öyle kalacaksın…
Dünyada bir insanın yapabileceği en büyük güzelliği yaptığının farkındasın değil mi?
Hayata melekler kadar mükemmel bir prenses getirdin…
Başak Hanım…
Cadı mı cadı, tatlı mı tatlı, şeker mi şeker, şımarık mı şımarık, edepsiz mi edepsiz, güzel mi güzel, can mı can…
Başağım o kadar küçük ki daha…
Güldü mü gözlerinin içi gülüyor…
O kadar saf, o kadar berrak ve o kadar minik ki…
O kadar sevgi dolu ki…
Allahım O’nu tüm kötülüklerden uzak tutsun…
O’nun o gül yüzünde ki tebessüm hiç kaybolmasın…
O’nun o pırlanta ışıltısı hiç sönmesin…
Seni ve kuzuyu dünyalar kadar çok seviyorum.
Bir elin parmaklarını aşmaz derler ya, işte siz o parmakların bir tanesisiniz…
Yüzünün daima gülsün, huzur her zaman sizinle olsun.
İYİ Kİ VARSINIZ, İYİ Kİ YANIMDASINIZ…

Ayça Kızılkaya

Hiç yorum yok: