2 Aralık 2008 Salı

Sabah sabah uyandırıldım

Üst kat komşum tam bir ev hanımıdır. Yüzünü görmek mümkün değil. Ama benimkinden yaramaz iki büyük ortaokul ve ilkokula giden çocuğu var. Bu yeni binalarda komşuluk ne yazık ki kalmamış.
Ben hamileyken daireyi aldığımızda kayınvalidem otururmusun diye sormuştu. Ben de otururum demiştim. Ben hep büyüdüğüm gibi bir komşuluk ilişkisi olur sanıyordum ama nerdeee.
Geldiğimizde parkımızda yapılmamıştı. Ama sonradan yapıldı. Bende parkta epey bir komşumuzla tanıştım. Fark ettimki komşularımızın çoğu gecekondudan ev sahibi olmuşlar. Benim için fark etmezdi ama demekki onlar için fark ediyor. İlk ramazan geldi. Eski tanışanlar toplanmışlar, birbirlerine ellerinde tepsiler gidip gelmeye başladılar. Ama yeni olanlar ne yazıkki aralarına giremiyor. Bayramda kızımı hazırladım, bizde evde hazır beklerken de ne gelen oldu ne giden. Ben de kızımı aldım gittim birkaç daireye bayramlaşmaya, ama nedense yine bişi olmadı.
Baktım bayramlarda da komşuluk fosladı burada.
Ya apartmana gelecek çocuklar için aldığım şekerler çikolatalar bile elime patladı. Yılmadım ama ben yine her bayram belki çocuklar gelir diye şekerleri alıp hazır tutuyorum. Bu bayram içinde birazdan gidip alıp koyacağım bir kenara. Nede olsa geçen bayramdan kalan şeker ve çikolatalar bir süre sonra bizim evde sıkıldığımız için bitmiyor ve artanlarda bayatlıyor.
Neyse yaza girerken üst kat komşum banyosunda halı yıkamış, bende kızımla yan binada komşumu ziyarete gitmiştim. Eşim telefon açtı banyo akıyor diye. Hemen üst kata heber vermiş. Ben kızımla geldim ve akan yerlere kovaları koydum. Daha sonrada evden eşimi yolladım. Komşumda geldi baktı. Annem de ‘yüzünü gördük şükür’demez mi. Kadıncağız baktı. Ben sadece banyoyu yıkadım dedi ama olan olmuş zaten fark eden bişi yok.
Kaldı öylece. Bir daha ne ilgilenen oldu, ne soran. Geçmiş olsun diyen yok.
Kadıncağız çocuklarını okula yollayıp başlıyor evini temizlemeye. Yani anlıyorum onu ama sabahın 9 da erken ya bence. Bugün dayanamadım. Her sabah gözümü süpürge makinesi eşliğinde açmaktan yoruldum. Geçen sene 8.30 larda başlıyordu. Bende bir karşılaşmamızda kendine söyledim. Unuttu geçen sürede demekki.
Ben bugün babamın taktiğine başvurdum ve etkili bir çözüm oldu. Gerçi biz küçükken evde abimle kendimizi aştığımızda bizede aynı taktiği uygulardı alt komşumuz.
Aldım elime evdeki vileda sopasını ve yatak odamın kapı pervazına vurdum birkaç kez. Komşum makinanın sesini kıstı ve süpürmeye öyle devam etti. Havalar zaten bozuk, bende bütün gün evdeyim neredeyse, ben de sıkılıyorum. Eğleniyorumda çünkü yaramaz bir çocuk hem kızdırıyor hem güldürüyor beni. Ama uykumdan da süpürge sesi uyanmak sabah sabah geriyor beni.
Hatırlarım da abimde askerliğinde eve geldiğinde beni tekmeleyerek uyandırırdı. Neymiş orda oda böyle uyanıyormuş.
Kızımın tekmeleri beni uyandıryordu ama onada öğretmeyi başardım, oda artık öperek uyandırıyor.
Kızım şimdi annenesi ile yumurta tokuşturmaca oynuyor, kazanan hepsini yiyor.
Pamuk ta tam peşlerinde yumurta sarısı verecekler diye bekliyor.
Gidip yetişeyim kızıma da yumurta bitsin.

3 yorum:

SMİLENA dedi ki...

cAnım haklısın komşuluk kalmadı.bayramda zili çalan çocuklar da tuhaflaştı. ne selam ne bayram tebriği deli gibi dalıyorlar şeker kabına .artık tek tek veriyorum .şekerliği uzatınca 1 saniyede boşalıyor.el öpmeyi falan zaten bilmiyorlar.saygı desen o da yok....

hamdivehusnucan dedi ki...

merhaba yazınızı biraz üzülerek okudum.komşunun iyisi akrabadan iyi derlerya günümüzde komşuluk kalmadı insanlar birbirinden çekiniyor.hayatım boyunca hergün temizlik yapan kadınları anlamadım.niye bukadar yorgunlukbir tanıdıgım vardı ragmetli oda çok titizdi vilede sapına tutunupkalmış ölüsünü öyle bulmuşlardı.temizde gidiyor pisde.rahatsızlıgıda cabası.hele kedisi olanlar pekbir pis görünyor gözlerine.selamlar

Hansa dedi ki...

aaah ah o kadar zorki insan ilişkileri kibarlık mumla aranıyor anlıyorum sizi...
sevgiler...